ABD’nin bir Hıristiyan-Yahudi ortaklığı olduğu bilinmektedir. Adına her ne kadar ortaklık da desek aslında işin kaymağı Yahudilerdedir. Bilhassa medya büyük ölçüde Yahudilerin kontrolü altındadır. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminde Yahudiler lehine başlayan vetire yetmişlerden sonra hızlanmıştı. Seyir iki binli yıllara kadar artarak devam etti. Mamafih bugün her şey tam tersine dönebilir. Yahudi sermayesinin Çin’e temayül etmesi…

Camilerimiz kimin tasallutunda?
At izinin it izine karıştığı günleri yaşıyoruz. Hiçbir makama güvenimiz kalmadı. Aslında bu bizim suçumuz değil. Cemiyetimiz yirmi birinci yüzyılda öylesine bir çözülme yaşadı ve yaşıyor ki “itimat” kelimesini unuttuk. Bir haber duyar duymaz hemen bunda nasıl bir bit yeniği vardır diye düşünmeye başlıyoruz. Hadisenin müspet veya menfi olması fark etmiyor. Her ikisinde de geri planı araştırıyoruz….

Abdullah Mihal Gazi
Osmanlıları tarih sahnesine çıkaran en mühim amil gazadır. Gaza olmasaydı Osmanlı da olmazdı. Birbirlerine ölümüne bağlı bir avuç mücahid din-i mübin yolunda cihada koyulduğunda hiç kimse onların cihan tarihinin görmüş olduğu en büyük devleti kuracağını tahmin edemezdi. Bugünkü Söğüt kasabasından yola çıkıp 22 milyon kilometrekareye varmak ve bu sahada “ta’mir-i bilad, terfi’-i ibad” ederek hüküm sürmek dünya…
Müslümana kurulan tuzaklar!
Din düşmanları pes etmiyor. Her gün yeni bir hevesle imanımıza saldırıyor. İçeridekiler ve dışarıdakiler bu operasyonu ortak olarak yürütüyor. Daha doğrusu içerideki beslemeler dışarıdaki efendilerinden aldıkları emri harfiyen uyguluyor. Böylece din-i mübin-i İslam’ın bayraktarı asil milletimizin kafası karıştırılmaya çalışılıyor. Saldırı, düşmanların tam olarak istediği şekilde gelişmese de bize ciddi zararlar veriyor. Son zamanlarda “deistim”, “ateistim” kelimelerini fazlaca…
Belediyelerde kanun eliyle zulüm vergisi!
Türkiye’de sistem sanki nefisleri kabartmak, yolsuzluğa kapı aralamak üzerine kurulmuş durumdadır. Her köşebaşında bir makam, her makamda bir başkan olması şart gibi görülmüş. Bunlardan biri de belediyeler ve başkanları. Bu koltuklarda oturanların öyle bir havaları var ki her biri sanki devlet başkanı. İktidar veya muhalefet fark etmiyor maalesef genelde çoğunluğu böyle. Belediyeler bugünkü yapılarıyla devlete…

Unutulan Doğu Türkistan!
İslam dünyasının en sahipsiz bölgesi hiç şüphe yok ki Doğu Türkistan. Korkunç bir soykırıma uğrayan Gazze’mizden bile sahipsiz. Kimse Doğu Türkistan’da arşa çıkan feryadı duymuyor. Maalesef Türkiye’nin ara ara dışişleri vasıtasıyla görünmeye çalıştığı ata topraklarında sıkıntı büyük. İşin en kötü tarafı ise türlü sebeplerle Türk ve İslam dünyasından hemen hiç ses çıkmaması. Bugünkü şartlarda çıkması…

Çözülme
Her şeyin merkezine parayı koymuş durumdayız. Bütün kapılar onunla açılıyor veya kapanıyor. Seksenli yıllara kadar şöyle veya böyle taşıdığımız hasletlerimizden eser kalmadı. Utanma meziyetimizi bile kaybettik. Artık kimsenin ne yüzü kızarıyor ne başı öne eğiliyor. Kibirli utanmazlar toplumu olduk. Bu noktaya nasıl geldik sorusunun cevabı buradan çıkışın yolunu da gösterecek. Mamafih yüz senede indiğimiz çukurdan…

ŞAH İSMAİL
İran’daki Eshâb-ı kiram düşmanı Safevî Devleti’nin kurucusu. Babası rafızî Şeyh Haydar’dır. Şeyh Haydar, İran’ın Erdebil şehrinde yerleşen Şeyh Cüneyd’in oğlu olup, kızıl başlık giyerdi. İsmail’in annesi ise, Akkoyunlu Uzun Hasen’in, Trabzon Rum imparatoru Kala İonnes’in kızı Katerina Despina adlı hanımından doğan Marta olup, Âlâm Şah diye de tanınan Malîme Begüm’dür. Şeyh Safiyyüddîn Erdebîlî’nin torunlarından olduğu…

Hakiki ilimden sahte bilime
Cumhuriyetle bir asrı devirdik. Uzun yıllar resmî ideoloji yoluyla Osmanlıyı karalama, kötüleme, aşağılama ile vakit harcadık. Sonra bu şekilde yetişen nesiller babadan toruna papağan gibi bu yanlışları aktarma yoluna gittiler. Şimdilerde ise sosyal medyada bazı şaklabanlar işi gücü bırakmış Osmanlıya nereden vururum diye kıvranıyor, vesile arıyor. “Yahu üzerinden yüzyıl geçmiş senin işin bu mudur?” diyen yok!.. Geçenlerde topluluk…

Algı dünyası
Son yıllarda yaşananlara psikolojik harp mi demek lazım algı dünyası mı bilemiyorum. Şurası kesin ki her devlet, vaziyeti olduğundan çok farklı göstermeye çalışıyor. En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün devletler bunu yapıyor. Rusya Ukrayna’da batağa saplandı. Kaynakları eriyor. Kaynakları derken her çeşit kaynağını kastediyorum. İnsan kaynakları bunun başında geliyor. Ölü ve yaralı toplamının bir milyonu aştığı ifade ediliyor. Yaklaşık…

Türkiye, Türkiye’den büyüktür!..
Osmanlı öylesine büyük bir miras bıraktı ki bugün onları teker teker saymaktan aciziz. Hâkimiyet kurduğu saha hakkında bile doğru kanaatlere sahip değiliz. Haritalar kasıtlı. Orasından burasından kırparak acaba daha ne kadar küçültebiliriz çalışmasının peşindeler. Yani “Osmanlı’yı gözünüzde fazla büyütmeyin, işte şu kadar bir şeydi” demeye getiriyorlar. Bu meş’um niyetin arkasında İngiliz-Yahudi aklı var! Osmanlıyı her şeyiyle küçük gösterebilirlerse…

Kurt kapanı
Yirminci asırda dünya iki defa paylaşıldı. 1914’te başlayan ilk hesaplaşmada biz de vardık. Sırtlan sürüsü gibi hareket edenler arasında emperyalist niyet gözetmeyen tek güçtük. Gerçi hakanlarımız savaşa girmemizi istememişti. Sultan II. Abdülhamid Han böyle bir savaşın çıkacağını biliyordu ve niyeti, dışında kalmaktı. Düveli muazzama büyük bir savaşa tutuşup birbirini bitirirken biz aradan sıyrılacaktık. Elhak doğru…