Çocukların ıstırabı! Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sayın Erdoğan, İran’daki üçlü zirvede günün anlamına uygun olarak Şeyh Sadi-i Şirazi’nin şiirlerinden birkaç satır okudu. Sadi-i Şirazi İran edebiyatının mühim simalarından biridir. Bilhassa gazelde en büyük şairlerdendir. Eserlerinde kendisinden bahsederken, “Ben çocukların ıstırabını bilirim. Çocukluğumda babamı kaybettim” sözü ile yetimlerin haline ne güzel işaret etmiştir. “Bostan ve Gülistan”…
Fatih’in mirası: Bosna Hersek
Bosna-Hersek tam 110 sene önce bugün elimizden bir sabun gibi kayıp gitti. Tam 445 yıldır Türk yurdu idi. Bu kadar kolay bir şekilde nasıl kaybedildi? Bir dönem ve hâlâ birilerince suçlamalar hep II. Abdülhamid Han’a yönetilmektedir. Hem iktidara müdahale ederler. Hem de hiçbir suçu kabul etmez bunlar. Bir anlamda mert de değillerdir. Zira tarih bilgisi bir…
Tehlikeli sularda gezinmek
Kurb-ı Sultan ateş-i suzan Kanuni Sultan Süleyman’ı konu edinen “Muhteşem Yüzyıl” dizisi üç yıl boyunca kamuoyunu meşgul etmişti. Bilindiği üzere dizinin en parlak ve etkin simalarından biri Maktul İbrahim Paşa idi. Kaynaklarımızda Damat, Makbul ve Maktul lakapları ile anılan İbrahim Paşa, dizinin tesiriyle Pargalı İbrahim Paşa diye hafızalara kazındı. Dizi’de İbrahim Paşa’nın ölümüne en büyük…
Bu muhanneslik neden?
IV. Murad Han 11 yaşında saltanata geçmişti. İlk yıllarında Bekir Subaşı’nın sebep olduğu karışıklıklar sırasında Bağdat elimizden çıkmıştı (1623). Padişah bu duruma son derece üzülmüştü. Bağdat’ın geri alınabilmesi için derhâl ordular göndermeye başladı. Nitekim Şubat 1625’te sadarete getirilen Diyarbakır Beylerbeyi Vezir Hafız Ahmed Paşa’nın ilk görevi de Bağdat olmuştu. Hafız Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu…
NATO’dan önemli bir müessese!
1983 yılında Atatürk Üniversitesi’ne asistan olarak girmiştim. Aynı yıl, “Amasya Sancağı” üzerinde Yüksek Lisans tezimi hazırlarken arşivle tanıştım. Dünyanın bu bir numaralı arşivinin çalışma mekânı tam bir hayal kırıklığı idi. Derya gibi Osmanlı Arşivi’nin ancak yüzde beşinin tasnif edildiği anlatılıyor, herkes belgelerin perişan hâlinden dem vuruyordu. O güne kadar arşiv belgelerinin hurda kâğıt fiyatına Bulgaristan’a satıldığı gibi…
ABD savaşı ve tarih fukaraları
Tarihimizin en zorlu sınavlarından biri yaşanıyor. Yıllardır stratejik müttefik dediğimiz ABD’ye karşı neredeyse iki yıldır adı konulmamış bir savaş veriyoruz. Eskiden savaşlar meydanlarda ordularla yapılırdı. Bugün ise savaşı; hücumun ne zaman ve nereden geleceğini bilmeden veriyorsunuz. Bir uyanıyorsunuz, içinizdeki evlatlarınız üzerinize tanklarla yürüyor, bir bakıyorsunuz komşunuzda düşman ordular beliriyor ve bir bakıyorsunuz ekonominiz krize giriyor, piyasalar…
Kılavuzsuz bu yola varamazsın!
Âlimler, korkulu, geçit vermez sarp yollarda rehber, bunalımlı zamanlarda ferahlık ve rahatlık veren liman gibidir. Bu korkulu geçitleri, bunalımları ve dehşetli karanlığı sadece maddi olarak görmemek gerekmektedir. Manevi cihetten de düşünmelidir. Dünyada maddi bakımdan, dağları iyi tanıyan sakat bir rehber, karanlık yollarda cansız bir el feneri ve paralı, fakat cahil bir zengin bile zor durumdaki…
Hangi Diyanet, söyler misiniz sayın müftüm!
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz Bey’in geçtiğimiz hafta cemaatlerin Diyanet’e bağlanması hususundaki açıklamaları oldukça yoğun bir gündem oluşturdu. Bu hususta belki bizim bilmediğimiz çalışmalar da yürütülmektedir. Ancak sayın müftümüzün açıklamaları bendenizi altı sene öncesine götürdü… Evet, zannedersem altı sene kadar önceydi. Din adamları ağırlıklı bir grupla muhabbet hâlindeydik. İlçemizin müftüsü de oradaydı. Müftü…
Akademi Rumeli 4
22 Temmuz günü, Edirne Valiliği’nin “Akademi Rumeli 4” programının davetlisi olarak Edirne’de idim. Ülkemizde fevkalade faydalı ve güzel faaliyetlerin olduğunu da görüp mesrur oldum. Valilik, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Rumeli Akademisi Eğitim ve Kültür Derneği iş birliğiyle yürütülen “Akademi Rumeli 4” etkinliğine Balkan ülkelerinde yaşayan Türk öğrenciler katılmaktadır. Ülkemizden de katılımların olduğu programın açılışına dokuz Balkan ülkesinden lise…
Başını kuma gömmek!
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle eski Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez ile uzun soluklu ve sert geçen bir mücadele yapmıştık. Bu mücadele önce Başkan Yardımcısı M. Emin Özafşar Bey’in azli ve ardından da Mehmet Görmez’in görevinden ayrılması ile noktalandı… Geçen gün Mehmet Görmez Bey’i Habertürk’te dinledim. Burada beni de hayrete düşüren ve maalesef çok sormalarını beklediğim hâlde can alıcı noktalara hiç…
Durun kalabalıklar!
Hiçbir sistem geleceği kurtarmıyor. Geleceğin teminatı olmuyor. Geleceğimizin teminatı gençlerimizdir. Gençliği yetiştiren, şekillendiren ve hayata hazırlayan da eğitimdir. O eğitimin müfredatıdır. Maalesef millet olarak şunu görüyoruz ki eğitim sistemimiz alarm veriyor. Belki iki asırdır çektiğimiz sıkıntıların altında hep eğitim sistemimizdeki çarpıklıklar yatıyor. Gençlerimize ne tarih şuuru, ne ahlak, ne millî birlik ve beraberlik veriyor ne de dinimizi…
Bir bilim adamının ardından…
Anlayana her hadisede çok ibretler gizlidir. Onun için dinimizin insana verdiği en önemli görevlerden biri tefekkürdür. İnsan tefekkür ile dersler çıkartır, olgunlaşır, mukayeseler yapar. Bu haslet, kişiler kadar o kişilerin çalışmaları ile milletlerin ve ülkelerin geleceğini belirlemede de etkili olur. Geçen hafta bugün toprağa verdiğimiz rahmetli Fuat Sezgin Bey’in ibretli hayat hikâyesinden çıkarılacak o kadar çok dersler var…