Pelin Çift İle Gündem Ötesi | Kutsal Emanetler |19 Haziran 2015

Sayın hocam;
Size yazmak istediğim, Osmanlı ile anılan, fakat günümüzde bizimle alakası yok denilen, dünyayanin üzerinde durduğu, dünyanın en iyi binek atı Osmanlı Rahvan Atlarına tekrar kavusmamiz için gereken arşiv ve bilgileri bizlere sunarmısınız. Bulgaristan’daki atlar Türkiye’deki geleneksel yarışlara kabul edilmesinin sebebi ve İran’dan gelen atların Osmanlı atları denilmesi yanlışlığını ahde-vefa olarak kamuoyuna anlatmanız talebimizdir.

Türkiye genelinde rahvan ata ait bir çok araştırmalarım olmakta. Rahvan at ve yarışları şuan Geleneksel Spor Dalları Federasyonu içerisinde yönetilmektedir. Tarihte bir çok Asya toplumları içinde en iyi binek atı olarak anılmış olan bu at, Anadolu’da hala bilinmekte ve yarışları yapılmaktadır. Asırlarca bilinen bu atların yarışlarında ödüller, köy ve kasabalarda yol paraları miktarında vasat şekilde verilmektedir. Yarışlara sadece at sahipleri, nam ve yarış ortamı heyecanını tatmak için bunca emek çekmektedirler.

Şuanda bu en eski binek atı olan rahvan atlar, Türkiye dışında da bulunmaktadır. İran ve Afganistan üstünden gizli bir şekilde uzun yıllardır Anadolu’ya getirilmekte olduğu bilinmektedir.

Bu atlar Türkiye’deki atlardan farklılık gõstermektedir. Türkiye’deki at meraklısı Anadolu’daki bir çok ticaret erbabı ve çiftçilere çok büyük paralara satılmaktadır. Çünkü Türkiye’de at sayısı azaldığı için İran üzerinden gelen rahvan yürüyen atların rağbeti çok olmaktadır.

Şuanda Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan tarafından da Anadolu’ya gelen atlarda bilinmektedir.

Konu, tarihte dünyanın gıptayla baktığı Ecdat-ı Ata Osmanlı’nın atlarının şuan Türkiye’deki yarışlarda bizim günümüz atlarından çok iri ve çok hızlı olduğu sebebiyle İthal adı verilen kategorilerde koşturulmaları, bu sebeple de ecdatla alakasının olup olmadığının õğrenilmesidir.

Araştırmalarımız sonucunda Bulgaristan’da Osmanlıya at yetiştiren sülalelerden ve ahırlardan kanıtlara ulaşılmıştır. Şuanda Bulgaristanda üretilen bu iri ve hızlı rahvan atlar, İngiltere’ye, Amerika’ya ve Fransa’ya çok büyük paralara satılmaktadır. Ve bu atlara bu ülkeler sahip çıkmaktadırlar.

Türkiye’nin ufak atlarinin tarihleri 1900 yıllara kadar bile dayanmamaktadır. Ve bu ufak atlar da, bu masal Osmanlı’nın gerçek atları olarak kabul edilmektedir.
Ve bu İthal adı verilen atlarla Türkiye’deki ufak atlar çiftleştirilmesiyle doğan tayda kırma adı verilerek, yarışlardan ve kullanımdan dışlanmaktadır. Bu at ve tayları cuzzamli damgası görmektedir. Ama bakıldığında Osmanlı’nın 1800-1900 lu yıllarındaki Sultanlar’ın bindiği atlarin resimlerindeki özellikleri tamamıyla taşımaktadır.

Bu atların dayanıklılığı ve asilliği sebebiyle Avrupa kendilerine mal edip, pirim sağlamaktalar.

Bu atlar Osmanlı tarafından yüzlerce atın kanlarını taşıması için döllenerek, dayanıklılık, binitindeki rahatlık ve hızlılık vasıflarını kazandırılmıştır. Senelerdir içimdeki bu sızı artık bu rahvan sanatına milletimizin sahiplenmemesidir.

Sultan Abdülhamit Han’ın Bağdat’tan gelen Aşiret ağasının hediyesi namlı at Ferhan, İttihatçılar tarafından, Sultan’ın tahttan indirilmesinden sonra, indirilmesinde aktif rol oynadığı için Bulgar eskiyasina armağan edildiği ve dünyanın gıptayla baktığı Bulgar atlarının Osmanlı atları mi olduğu bilgilerinin asıllarını bulmamizda sizden yardım talebimiz bulunmaktadır. Senelerdir konuşulan bu İthal-Yerli kavgalarını, hatta ölümlerinin artık bir çözüme gitmesi gerekmektedir.

Bu değerler bizimse, senelerdir ayrıştırılan ve kınanan bu değerli atlar esas sahipleri için neden tescillenmemektedir.
Dünyada her kavime ait bir at ırkı var, ama sadece Osmanlı’ya, yani Anadolu Türklerine ait olupta, olmadığı anlatılan dünyadaki tek özgü isimle anılan ‘Osmanlı Rahvan Atı’ diye vasıflandırılan ırk neden kabul edilmiyor.

Kut Zaferinin silindiği gibi, sanatsal yürüyüş olan Rahvan stilini taşıyan atların Osmanlı tebasına ait olduğu da silinmiştir.

Bizim geçmişimiz 80-100 yıl mi ki, biz atlarımızı Osmanlı’nın kuruluşundan itibaren (719 yıl) var oldugunu kabul edip, gerçekleri öğrenmiyoruz.

Yani bizim ecdadımız dan kalan, yurt dışına kaçırılan cins atlar yerine, şimdinin ufacık tefecik yavaş atları mı?

Yani bizim ecdadımız dan kalan atlar, yurt dışına kaçırılan cins atlar mi, kalinti kalmış şimdinin ufacık tefecik yavaş olanlar mı!..

Rahvan atçılık Spor bakanlığı ve Geleneksel Spor Dalları Federasyon iştirakıyla yönetilmektedir. Şuanda federasyon yeni yeni rahvan yarışlarına düzen getirmektedir. Rahvan at üzerinde önemli çalışmaları gerçekleştirmektedir.

Rahvan atlar, Ege-Akdeniz-Marmara-Karadeniz-Doğu illerinin tümünde vardır ve yarışları daimi yapılmaktadır.

Ben Atlı Mustafa Akış (Ormana Rahvan Atçılık ve Geleneksel Sporlar Kulübü Bşk. Yrd.)
İstanbul’da ikamet etmekteyim.
GSM: 05365460686
MAİL: torosmustafa@hotmail.com